AnLayamiyorum
Dünyaya daLip Ahireti unutanlar
Gününü gün edip hayaLince yasayanLar
Yirmi dört saat yetmez mutLuLuktan tasarLar
Taki gercegi herseyi anLayana kadar
Sicak yuvaLarina sogukLuk koyanLar
Masum yavrularina acimadan bosanirLar
Ikiside baskasina kosarLar
Taki gercegi herseyi anLayana kadar
Severde seviLmez aciyLa yanarsin
KahroLup masum sevgiyi ararsin
Ben artik rastLamam sanarsin
Taki herseyi anLayana kadar
Bir birLerine ihanet ederLer
KaLLesce arkasindan vururLar
GücLügüm diye gururLanirLar
Taki gercegi herseyi anLayana kadar
Hani oLur ya söyLer diLin söyLemez
DizLerinin bagi cözüLür yürümez
Görür gözLerin görmez istir kuLagin duymaz
Taki gercegi herseyi anLayana kadar
Dokuna biLimisiniz duyguLarims hisLerinizLe?
AnLiyabiLmisiniz beni tüm benLiginizLe
GözyasLarimi buLabiLirmisiz misraLarimda?
AnLatamiyorum mu yoksa anLamiyorLarmi beni ?
Iste iste ben bunu anLamiyorum ve anLatamiyorum?
SeNGüL/meLike
alıntı
25 Kasım 2009 Çarşamba
Hayatımız Boyunca 10 Kova Gözyaşı Döküyoruz
Amerika'da yapılan araştırmada, bir insanın hayatı boyunca 100 litre gözyaşı döktüğü belirlenirken 'erkekler ağlamaz' tezinin de koca bir yalan olduğu saptandı.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Halil Aksu, yaptığı açıklamada, insanlığın varoluşundan ve insan oğlunun dünyaya 'merhaba' dediği andan itibaren hayatın bir parçası olan ve duyguların inişi çıkışıyla beslenen olmazsa olmaz olguların başında 'ağlamanın' geldiğini ifade etti.
Aksu, gözyaşının anatomi ve fizyolojini anlatmanın saatlere sığmayacağını ancak ağlama gözyaşları hakkında yapılan bilimsel araştırmalara göre bir insanın norman şartlarda 24 saatte 30 damla gözyaşı döktüğünü, bunan da yaşam boyu yaklaşık 100 litre yani 10 kovaya ulaştığını söyledi.
Minnesota Üniversitesi'nde yapılan araştırmada bir grup insana 'acıklı film' izlettirildiğini ve ağlama gözyaşlarının incelendiğini belirten Aksu, "Aynı gruba soğan kestirilmiş ve soğana bağlı gözyaşları toplanıp incelenmiş ve sonuçlar çok çarpıcı çıkmıştır.
Soğana bağlı gözyaşı su ve lipid ihtiva ederken, acıklı filme bağlı gözyaşlarında su ve lipid ilaveten analjezik ve vücut için toksin bir madde olan lösin ve enkafilin maddeleri de tespit edilmiştir" dedi.
Aksu aynı araştırmanın devamının Rusya'da ameliyat olan hastalar üzerinde yapıldığını ve çok çarpıcı sonuçlar alındığını vurgulayarak, "Araştırmada aynı anda ameliyat olan hastalar 3 gruba ayrıldı. 1. gruba hiç ağlama seansı uygulanmadı, 2. gruba soğan kestirerek ağlama seansı uygulandı, 3. gruba acıklı film izletilerek ağlama seansı uygulandı. Sonuç çok çarpıcı.
Hiç ağlamayan ya da soğanla ağlayanların yaraları normal süreçte iyileşirken, film izletilerek ağlama seansı uygulatılan grubun yaraları normal süreçten 12 gün önce iyileşti. Bu da gösteriyor ki, bedenimiz ve ruhumuzun temizlenmesinde gözyaşları da görevlendirilmiştir. Bu sonuçlara göre ayrıca erkekler ağlamaz tezi de rafa kaldırıldı" diye konuştu.
__________________
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Halil Aksu, yaptığı açıklamada, insanlığın varoluşundan ve insan oğlunun dünyaya 'merhaba' dediği andan itibaren hayatın bir parçası olan ve duyguların inişi çıkışıyla beslenen olmazsa olmaz olguların başında 'ağlamanın' geldiğini ifade etti.
Aksu, gözyaşının anatomi ve fizyolojini anlatmanın saatlere sığmayacağını ancak ağlama gözyaşları hakkında yapılan bilimsel araştırmalara göre bir insanın norman şartlarda 24 saatte 30 damla gözyaşı döktüğünü, bunan da yaşam boyu yaklaşık 100 litre yani 10 kovaya ulaştığını söyledi.
Minnesota Üniversitesi'nde yapılan araştırmada bir grup insana 'acıklı film' izlettirildiğini ve ağlama gözyaşlarının incelendiğini belirten Aksu, "Aynı gruba soğan kestirilmiş ve soğana bağlı gözyaşları toplanıp incelenmiş ve sonuçlar çok çarpıcı çıkmıştır.
Soğana bağlı gözyaşı su ve lipid ihtiva ederken, acıklı filme bağlı gözyaşlarında su ve lipid ilaveten analjezik ve vücut için toksin bir madde olan lösin ve enkafilin maddeleri de tespit edilmiştir" dedi.
Aksu aynı araştırmanın devamının Rusya'da ameliyat olan hastalar üzerinde yapıldığını ve çok çarpıcı sonuçlar alındığını vurgulayarak, "Araştırmada aynı anda ameliyat olan hastalar 3 gruba ayrıldı. 1. gruba hiç ağlama seansı uygulanmadı, 2. gruba soğan kestirerek ağlama seansı uygulandı, 3. gruba acıklı film izletilerek ağlama seansı uygulandı. Sonuç çok çarpıcı.
Hiç ağlamayan ya da soğanla ağlayanların yaraları normal süreçte iyileşirken, film izletilerek ağlama seansı uygulatılan grubun yaraları normal süreçten 12 gün önce iyileşti. Bu da gösteriyor ki, bedenimiz ve ruhumuzun temizlenmesinde gözyaşları da görevlendirilmiştir. Bu sonuçlara göre ayrıca erkekler ağlamaz tezi de rafa kaldırıldı" diye konuştu.
__________________
Bir Damla Gözyaşı
Şimdi şu dakika ağlamalıyım
günlerdir tutsak ettiğim gözyaşlarım
gülümsemelerimin yolunu kesmeli…
nasıl dalgalara yenik düştüysem günün birinde
nasıl başımı eğip kendimi ezip geçtiysem
ve yüzlerce yalanı
bile bile
sindire sindire
senden alıp kendime söylediysem
ve kandıysam
bütün yalan kokan gerçeklere
işte şimdi ruhum suretini fırlatıyor
ve kabuk değiştiriyor yüreğim
sancılı zamanların küskün vakitlerinde….
ağlasam sanıyorum ki bütün bu kabus bitecek
kendimle hesaplaşmalarım beni azat edecek
bütün maskeler düşecek ve gözyaşı ekeceğim yüreğine
sebepsiz değil kızgınlıklarım
öfkem bir bavul dolusu kilit kapımda
ağlasam açılacak kilit
işte o zaman sen ektiklerini biçeceksin yolumda…
geç bile kalmışım
şimdi…. şu vakit ağlamalıyım!….
geç kalınmış bir gözyaşım var
kendimden alacaklıyım
değmezse eğer
düşmezse yanaklarıma
uykularım haram olur yarınlarıma….
Ağlama Kıyamam Gözyaşlarına
Gül ey kimselere benzemeyen yar
Ağlama/kıyamam gözyaşlarına
Akıtma elemlerini gönül teline
Topla saçlarına ay ışığını
Çöz içindeki kör düğümleri
Savrul pul pul dünyanın dört köşesine
Ağlama/kıyamam ben sana ey yar...
Ağlama kıskanmasın bulutlar seni
Savur rüzgarlarla kederlerini
Yükle bütün öfkeni yıldırımlara
Sökülsün yüreğinde biriken paslar
Savur eteklerini ılık rüzgara
Göster tüm dünyaya gülümsemeni
Ağlama/ kıyamam ben sana ey yar...
Utansın yağmurlar gözyaşlarından
Kırlangıçlar getirsin sevinçlerini
Götürsün bulutlar hüzünlerini
Şiirler yazılsın bir gülüşüne
Çık artık gizlendiğin siperlerinden
Dünya güzel görsün güzelliğinde
Ağlama/kıyamam ben sana ey yar...
Geri al iğdelerden güzel kokunu
Vursun ayışığı pencerelerine
Kırılsın paramparça tüm zincirlerin
Dinsin susuzluğun abı-ı hayat'ta
Bülbüller şakısın gönül bahçende
Alem kadın görsün bir bakışında
Ağlama/kıyamam ben sana ey yar...
alıntı
günlerdir tutsak ettiğim gözyaşlarım
gülümsemelerimin yolunu kesmeli…
nasıl dalgalara yenik düştüysem günün birinde
nasıl başımı eğip kendimi ezip geçtiysem
ve yüzlerce yalanı
bile bile
sindire sindire
senden alıp kendime söylediysem
ve kandıysam
bütün yalan kokan gerçeklere
işte şimdi ruhum suretini fırlatıyor
ve kabuk değiştiriyor yüreğim
sancılı zamanların küskün vakitlerinde….
ağlasam sanıyorum ki bütün bu kabus bitecek
kendimle hesaplaşmalarım beni azat edecek
bütün maskeler düşecek ve gözyaşı ekeceğim yüreğine
sebepsiz değil kızgınlıklarım
öfkem bir bavul dolusu kilit kapımda
ağlasam açılacak kilit
işte o zaman sen ektiklerini biçeceksin yolumda…
geç bile kalmışım
şimdi…. şu vakit ağlamalıyım!….
geç kalınmış bir gözyaşım var
kendimden alacaklıyım
değmezse eğer
düşmezse yanaklarıma
uykularım haram olur yarınlarıma….
Ağlama Kıyamam Gözyaşlarına
Gül ey kimselere benzemeyen yar
Ağlama/kıyamam gözyaşlarına
Akıtma elemlerini gönül teline
Topla saçlarına ay ışığını
Çöz içindeki kör düğümleri
Savrul pul pul dünyanın dört köşesine
Ağlama/kıyamam ben sana ey yar...
Ağlama kıskanmasın bulutlar seni
Savur rüzgarlarla kederlerini
Yükle bütün öfkeni yıldırımlara
Sökülsün yüreğinde biriken paslar
Savur eteklerini ılık rüzgara
Göster tüm dünyaya gülümsemeni
Ağlama/ kıyamam ben sana ey yar...
Utansın yağmurlar gözyaşlarından
Kırlangıçlar getirsin sevinçlerini
Götürsün bulutlar hüzünlerini
Şiirler yazılsın bir gülüşüne
Çık artık gizlendiğin siperlerinden
Dünya güzel görsün güzelliğinde
Ağlama/kıyamam ben sana ey yar...
Geri al iğdelerden güzel kokunu
Vursun ayışığı pencerelerine
Kırılsın paramparça tüm zincirlerin
Dinsin susuzluğun abı-ı hayat'ta
Bülbüller şakısın gönül bahçende
Alem kadın görsün bir bakışında
Ağlama/kıyamam ben sana ey yar...
alıntı
24 Kasım 2009 Salı
''Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana ''
Gelirsen pırıl pırıl bakışlarınla gelmelisin ve mutluluğu asmalısın sol omzuna. Bakışlarına kan dökmemelisin, kinden, nefretten, her tür tuzaktan arınarak çıkmalısın yola. Hayatı taşıyacak kadar yürekli olmalı küçük parmakların, avuçlarının içiyse her dem ıslak olmalı.
Gelirsen gözlerini getirmelisin, içlerinde bakmaya doyamayacağım umut dolu gözbebeklerini de almalısın yanına. Bir ceylanı bile kıskandıracak o nefis yürüyüşünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüşlerini de almalısın yanına ve akmalısın yüreğime daha ilk merhaba demek için hazırlık yaptığım anda.
Ardında bıraktığın sözcüklerin tümünü silerek hafızandan, o öpmeye kıyamadığım ak alnınla gelmelisin. Güneşi getirmelisin gelirken, karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz karanlığı. Hayatla başa çıkabilecek kadar sert, en küçük kırılmada parçalanacak kadar yumuşak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen.
Minicik öykülerinle gelmelisin, bir kedi kadar sessiz, bir kaplan kadar yırtıcı olmalısın yola çıktığın andan itibaren. Seni dinleme zevkini de getirmelisin bana, dudaklarından dökülen her sözcüğü içmeliyim kana kana.
Fesleğen kokulu saçlarınla gel gelirsen ve içinden topladığın çiçeklerini ver bana. Yüreğinden sessizce süzülen nehirlerini getir bana, utangaçlıklarını, sokulganlıklarını, çılgınlıklarını da yanına yoldaş yaparak.
Ama neyse sen bana aldırma. Unut yukarıda istediklerimin tümünü.
…”Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana
Gelirsen gözlerini getirmelisin, içlerinde bakmaya doyamayacağım umut dolu gözbebeklerini de almalısın yanına. Bir ceylanı bile kıskandıracak o nefis yürüyüşünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüşlerini de almalısın yanına ve akmalısın yüreğime daha ilk merhaba demek için hazırlık yaptığım anda.
Ardında bıraktığın sözcüklerin tümünü silerek hafızandan, o öpmeye kıyamadığım ak alnınla gelmelisin. Güneşi getirmelisin gelirken, karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz karanlığı. Hayatla başa çıkabilecek kadar sert, en küçük kırılmada parçalanacak kadar yumuşak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen.
Minicik öykülerinle gelmelisin, bir kedi kadar sessiz, bir kaplan kadar yırtıcı olmalısın yola çıktığın andan itibaren. Seni dinleme zevkini de getirmelisin bana, dudaklarından dökülen her sözcüğü içmeliyim kana kana.
Fesleğen kokulu saçlarınla gel gelirsen ve içinden topladığın çiçeklerini ver bana. Yüreğinden sessizce süzülen nehirlerini getir bana, utangaçlıklarını, sokulganlıklarını, çılgınlıklarını da yanına yoldaş yaparak.
Ama neyse sen bana aldırma. Unut yukarıda istediklerimin tümünü.
…”Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana
13 Kasım 2009 Cuma
Sensizlik öyle acı veriyor ki bana
Dalıp gidiyor gözlerim bak uzaklara
Kalbim sızlıyor anlatamıyorum ki sana
Küsmek istiyorum ben bu yalnızlığıma
Ne acılar çekiyorum ki şu fani hayatta
Mutlu olacağım belki öbür dünyada
Senden önce yaşamadım ki ben böyle bir sevda
Sen öğrettin bana sevmeyi de küstürmeyide aşka
Nafile ki ağlasam,sızlasam hepsi boşa,
Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda
Sensizlik için çaba harcamadım ki uğrunda,
Ben bir kere sevdim bunu anlasana
Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha.
Onun sadece sende olduğunu anlalayamadın asla
Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda
Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana.
Bir kez daha benim yanımda olsana.
Sen beni sevmesen de gelir misin son kez yanıma
Son kez seni alsam ki kollarıma,
Ne olur sevdiğim elveda deme bana,
Seni seveceğim bebeğim unutma bunu asla......
Nejlet
Dalıp gidiyor gözlerim bak uzaklara
Kalbim sızlıyor anlatamıyorum ki sana
Küsmek istiyorum ben bu yalnızlığıma
Ne acılar çekiyorum ki şu fani hayatta
Mutlu olacağım belki öbür dünyada
Senden önce yaşamadım ki ben böyle bir sevda
Sen öğrettin bana sevmeyi de küstürmeyide aşka
Nafile ki ağlasam,sızlasam hepsi boşa,
Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda
Sensizlik için çaba harcamadım ki uğrunda,
Ben bir kere sevdim bunu anlasana
Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha.
Onun sadece sende olduğunu anlalayamadın asla
Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda
Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana.
Bir kez daha benim yanımda olsana.
Sen beni sevmesen de gelir misin son kez yanıma
Son kez seni alsam ki kollarıma,
Ne olur sevdiğim elveda deme bana,
Seni seveceğim bebeğim unutma bunu asla......
Nejlet
6 Kasım 2009 Cuma
Rabbim
Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdiğin olsun
Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanın kalbi Seninle sevişen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla buluştur ki benden önce
Onunla buluşmuş olan sen olasın
Onunla el ele tutuştuğumuzda
İkimizin üzerinde Senin elin olsun
Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayım
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete açılan iki pencere olsun
Onunla öyle bir yolda yürüyelim ki
Kılavuzumuz sen olasın ey Rabbim
Öyle bir sevgili ver ki bana
Ona sarıldığımda kainat bize baksın
Birbirine sarılsın
Sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
Bize bakıp şeytan Adem’e secde etsin
Günah sevap uğruna kendini feda etsin
Ölüler birer birer uyansın sevgimizle
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Öyle sevelim ki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;
“Bak ya Muhammed bak şu sevgililere onlar bizde… biz de onlardayız.
Bak Aşkımız bir kez daha yaşanıyor yeryüzünde..
Allah Aşkımızı öyle çok seviyor ki binlerce insana yaşatıyor..
Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdiğin olsun
Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanın kalbi Seninle sevişen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla buluştur ki benden önce
Onunla buluşmuş olan sen olasın
Onunla el ele tutuştuğumuzda
İkimizin üzerinde Senin elin olsun
Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayım
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete açılan iki pencere olsun
Onunla öyle bir yolda yürüyelim ki
Kılavuzumuz sen olasın ey Rabbim
Öyle bir sevgili ver ki bana
Ona sarıldığımda kainat bize baksın
Birbirine sarılsın
Sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
Bize bakıp şeytan Adem’e secde etsin
Günah sevap uğruna kendini feda etsin
Ölüler birer birer uyansın sevgimizle
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Öyle sevelim ki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;
“Bak ya Muhammed bak şu sevgililere onlar bizde… biz de onlardayız.
Bak Aşkımız bir kez daha yaşanıyor yeryüzünde..
Allah Aşkımızı öyle çok seviyor ki binlerce insana yaşatıyor..
dua
Rabbim
Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdiğin olsun
Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanın kalbi Seninle sevişen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla buluştur ki benden önce
Onunla buluşmuş olan sen olasın
Onunla el ele tutuştuğumuzda
İkimizin üzerinde Senin elin olsun
Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayım
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete açılan iki pencere olsun
Onunla öyle bir yolda yürüyelim ki
Kılavuzumuz sen olasın ey Rabbim
Öyle bir sevgili ver ki bana
Ona sarıldığımda kainat bize baksın
Birbirine sarılsın
Sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
Bize bakıp şeytan Adem’e secde etsin
Günah sevap uğruna kendini feda etsin
Ölüler birer birer uyansın sevgimizle
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Öyle sevelim ki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;
“Bak ya Muhammed bak şu sevgililere onlar bizde… biz de onlardayız.
Bak Aşkımız bir kez daha yaşanıyor yeryüzünde..
Allah Aşkımızı öyle çok seviyor ki binlerce insana yaşatıyor..
Bir insan koy kalbime
Ama o insan senin de
sevdiğin olsun
Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanın kalbi Seninle sevişen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla buluştur ki benden önce
Onunla buluşmuş olan sen olasın
Onunla el ele tutuştuğumuzda
İkimizin üzerinde Senin elin olsun
Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayım
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete açılan iki pencere olsun
Onunla öyle bir yolda yürüyelim ki
Kılavuzumuz sen olasın ey Rabbim
Öyle bir sevgili ver ki bana
Ona sarıldığımda kainat bize baksın
Birbirine sarılsın
Sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
Bize bakıp şeytan Adem’e secde etsin
Günah sevap uğruna kendini feda etsin
Ölüler birer birer uyansın sevgimizle
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Öyle sevelim ki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;
“Bak ya Muhammed bak şu sevgililere onlar bizde… biz de onlardayız.
Bak Aşkımız bir kez daha yaşanıyor yeryüzünde..
Allah Aşkımızı öyle çok seviyor ki binlerce insana yaşatıyor..
AŞK-I EZELİ
Aşk ile hüsran bulan varsa; benimdir.
Aşka kul, köle olan varsa; benimdir.
Aşka kanayan bir göz varsa; benimdir.
Aşkı anarak ölen varsa, benimdir.
Aşka kanıp hicran içen bendendir.
Libas diye hüznü giyen bendendir.
Ayrılığı sinesine çeken bendendir.
Ölüm gününü vuslat bilen bendendir.
Kimse bilmez aşk acısını benden özge
Kimse yanmaz bu ateşte benden özge
Kendini aşık diye avutan kimse
Aşk için ölmez dahi benden özge.
Aşk varmış cihanda ezelden benimle
Aşkın kaderi yazılmış ezelden benimle
Bir aşık dünyaya gelmezden önce
Aşk ile ölürmüş ta ezelden benimle.
Harun BOZKURT
Aşk ile hüsran bulan varsa; benimdir.
Aşka kul, köle olan varsa; benimdir.
Aşka kanayan bir göz varsa; benimdir.
Aşkı anarak ölen varsa, benimdir.
Aşka kanıp hicran içen bendendir.
Libas diye hüznü giyen bendendir.
Ayrılığı sinesine çeken bendendir.
Ölüm gününü vuslat bilen bendendir.
Kimse bilmez aşk acısını benden özge
Kimse yanmaz bu ateşte benden özge
Kendini aşık diye avutan kimse
Aşk için ölmez dahi benden özge.
Aşk varmış cihanda ezelden benimle
Aşkın kaderi yazılmış ezelden benimle
Bir aşık dünyaya gelmezden önce
Aşk ile ölürmüş ta ezelden benimle.
Harun BOZKURT
en sevgiliye ithafen
Hayatım, canım, canan’ım, kıymetli efendim sana layık olmaktan o kadar uzağım ki!
Bir görsem yüzünü , dokunabilsem eteğine , ruhunun güzellikleriyle hemhal olabilsem.
Senin beni sevdiğin kadar bende seni sevebilsem
Sesinde sessizliğimi eritsem
Sessizliğinde ruhumu eğitsem
Nefsimi ayaklarına sersem
Tüm sersemliğimle yolunda sürünsem
Bilmem ki sana ualşabilir miyim?
Bilmem ki senin kadar sevebilir miyim?
Nur cemalinle aydınlatsan dünyamı,
Sımsıkı sarılsan bana,
Kavrasan tüm benliğimi,
Aşkınla ısıtsan üşüyen yüreğimi,
Ulaştırsan beni RABB’E.
Sevgine muhtacım efendim.
Muhammed Yasin Osmanoğlu
Bir görsem yüzünü , dokunabilsem eteğine , ruhunun güzellikleriyle hemhal olabilsem.
Senin beni sevdiğin kadar bende seni sevebilsem
Sesinde sessizliğimi eritsem
Sessizliğinde ruhumu eğitsem
Nefsimi ayaklarına sersem
Tüm sersemliğimle yolunda sürünsem
Bilmem ki sana ualşabilir miyim?
Bilmem ki senin kadar sevebilir miyim?
Nur cemalinle aydınlatsan dünyamı,
Sımsıkı sarılsan bana,
Kavrasan tüm benliğimi,
Aşkınla ısıtsan üşüyen yüreğimi,
Ulaştırsan beni RABB’E.
Sevgine muhtacım efendim.
Muhammed Yasin Osmanoğlu
Su da güzel ! Ateşde !
Su da güzel ! Ateşde !
Suyun ateşi ateşin de suyu sevmediğini bile bile kavuştururlar bir gün bir yerlerde… ateş suyu yakar su da ateşi yoka salar.
Güneş de güzel ! Gecede
Güneş sevmez hep sırtını döner geceye…ya olmasaydı güneş sırtını dönmeyeydi geceye nerden bilecektik…güneşi de geceyi de, sevmeseler de beraber hareket ederler…gece güneşi yok eder güneş de geceyi…
var olmaları birbirlerine bağlıdır.
Bahar da güzel ! Zemheride!
Bahar gelir zemheriyi yerinden eder…zemheri de vakti gelince baharı…bir kezde olsa mutlaka yolları çakışır bir yerde, yer değiştirirler; biri gelirken biri gider…hep oynaş içindedirler…zemheri sıcağı sevmez bahar da soğuğu…birbirleri gibi herşeyleri tezat ama yine de birbirlerini var eden yine de birbirleridir.
Dost da güzel ! Düşman da
Düşmanlar dostun kıymetini anlatır
dost kıymetsize meyletmemeyi öğretir…
dostu var eden düşmandır…düşman olacak ki dost fark edile dost olacak ki düşman yok edile.
suyu da sevdim ateşi de
güneşi de sevdim geceyi de
baharı da sevdim zemheriyi de
dostu da sevdim düşmanı da
dostuma da düşmanıma da bir tebessüm ettim gitti.
Suyun ateşi ateşin de suyu sevmediğini bile bile kavuştururlar bir gün bir yerlerde… ateş suyu yakar su da ateşi yoka salar.
Güneş de güzel ! Gecede
Güneş sevmez hep sırtını döner geceye…ya olmasaydı güneş sırtını dönmeyeydi geceye nerden bilecektik…güneşi de geceyi de, sevmeseler de beraber hareket ederler…gece güneşi yok eder güneş de geceyi…
var olmaları birbirlerine bağlıdır.
Bahar da güzel ! Zemheride!
Bahar gelir zemheriyi yerinden eder…zemheri de vakti gelince baharı…bir kezde olsa mutlaka yolları çakışır bir yerde, yer değiştirirler; biri gelirken biri gider…hep oynaş içindedirler…zemheri sıcağı sevmez bahar da soğuğu…birbirleri gibi herşeyleri tezat ama yine de birbirlerini var eden yine de birbirleridir.
Dost da güzel ! Düşman da
Düşmanlar dostun kıymetini anlatır
dost kıymetsize meyletmemeyi öğretir…
dostu var eden düşmandır…düşman olacak ki dost fark edile dost olacak ki düşman yok edile.
suyu da sevdim ateşi de
güneşi de sevdim geceyi de
baharı da sevdim zemheriyi de
dostu da sevdim düşmanı da
dostuma da düşmanıma da bir tebessüm ettim gitti.
Dünya Boş İmiş (Feryad edip)
Feryad edip hiç bir dala konmadan
Gönül havadaki dönen kuş imiş
Gam ile mihneti mesken edindim
Bir bakarsan yalan dünya boş imiş
Seher vakti bülbüllerim ötmedi
Çok rica eyledim sözüm tutmadı
Bir vakit hoş günüm devran etmedi
Kahpe felek kara bağrım taş imiş
Allı turnam ayrılmazdı katerden
Bahanam yok ayrılamam kaderden
Dünyaya bakmadım gamü kederden
Benim başım ne belalı baş imiş
Seher vakti bülbül başlar figana
Hele bir nazar kıl fani cihana
Nice canlar geldi geçti bu hana
Güvenmeyin dostlar dünya düş imiş
Said’im çekiyor gam ile keder
Hakka aşık olan dünyayı nider
Misafirhanedir gelenler gider
Yeni bildim yalan dünya boş imiş
Aşık SAİD
Gönül havadaki dönen kuş imiş
Gam ile mihneti mesken edindim
Bir bakarsan yalan dünya boş imiş
Seher vakti bülbüllerim ötmedi
Çok rica eyledim sözüm tutmadı
Bir vakit hoş günüm devran etmedi
Kahpe felek kara bağrım taş imiş
Allı turnam ayrılmazdı katerden
Bahanam yok ayrılamam kaderden
Dünyaya bakmadım gamü kederden
Benim başım ne belalı baş imiş
Seher vakti bülbül başlar figana
Hele bir nazar kıl fani cihana
Nice canlar geldi geçti bu hana
Güvenmeyin dostlar dünya düş imiş
Said’im çekiyor gam ile keder
Hakka aşık olan dünyayı nider
Misafirhanedir gelenler gider
Yeni bildim yalan dünya boş imiş
Aşık SAİD
Gül ve ot (Sad-i Şirazi _ Gülistan)
Sadi gülistan’ında der ki:
“Bir tümseğin üzerinde otla bağlanmış birkaç demet taze gül gördüm. ‘Bu değersiz ot ne oluyor ki gül ile birlikte bulunuyor?’ dedim.
Ot ağladı ve şöyle dedi:
‘Sus!
Kerem sahipleri arkadaşlığı unutur mu! Her ne kadar güzelliğim, rengim, kokum yoksa da nihayet ben de bu güllerin bittiği bahçenin otu değil miyim?’”
“Bir tümseğin üzerinde otla bağlanmış birkaç demet taze gül gördüm. ‘Bu değersiz ot ne oluyor ki gül ile birlikte bulunuyor?’ dedim.
Ot ağladı ve şöyle dedi:
‘Sus!
Kerem sahipleri arkadaşlığı unutur mu! Her ne kadar güzelliğim, rengim, kokum yoksa da nihayet ben de bu güllerin bittiği bahçenin otu değil miyim?’”
Kaydol:
Yorumlar (Atom)


