Nerden bilirdim ki gerçeği
Nasıl bilebilirdim, gerçeğin çilede nefes aldığını
Gülün dikenle var olduğunu, kalbin hicranla yaşadığını, aşkın uzaklığını
Ne okuduğum kitapların, ne temaşa ettiğim ve hüzünlü nefeslerin yanlış yapacağını
Vicdanı mı dağlayacağını
Ruhumu hicran içinde bırakarak haince şakıyacağını
Kalbi ağıtlarımın çare olmayacağını, aklımın duygularımla bedelleşeceğini
Sinemin sessizliğe çekilerek şevki terk edeceğini, muhabbet için hasret çekeceğini
Artık susmak ağır geliyor
Kalplerin yürekleştiğini, insanın sadakatsizliğini görmek
Onca dile gelen ve hakikat için resmedilen ibret sahneleri dile gelirken
Felsefe düşünmek için ve kelam hukukun tasnifinde ufkum olmuyor diye üzülüyorum
Şöyle demek geliyor içimden
İnsanlar ikiye ayrılıyor ve hukukunu bilen, bilmeyen diye
Ve hatta bilmeyenler için kandırılmak ve hakka tecavüzle barışık olmak
İşte o zaman insan olmanın farkında lığından uzaklaşarak bahanelere sığınıp kalmak
Ey aklım, kalbimle bir hisset
Nefesin azizliğine hükmederek haklı bir aşka tevessül et
Halin kutsiyetinden tevdi edileni hasret ve ruhun iklimine avdeti azmet
Kalbim nefesin sesisin, sessizliğinle sen yegâne sahibini bilirsin, hakikat için fersin
Boş ver aldırma artık sende
Her ne kadar ihanet içinde nefeslenenleri yakın bilsen de
Sen yine de hakir görme, nefsin şerrinde ikamet edenlere sakın ilişme
Nefes candır, ikram edilen akılla sanattır, kalp yürekten farklıdır, insan için vardır
Nereye baksam haykıran var
Edep ancak insanın kalbinde filizlenen gülbahar, iyi ki var
Yoksa yaşamaktan kim hakkıyla anlar, hazan neden anlamında aşk kokar
Hasret niye var, kim özlemiyle yanar ve sevda umutların harıyla niyazla hakkını arar
Ey yar sende şimdi bizarsın
Her ne kadar sabretsen de, talihin türabında kanatsın
Sen sessizliğinle yanarsın, ne suyun ve ne de buğuzun hazzında okunansın
Sen sadakatinle bir farksın, bunun için adavetten uzaksın ve metanetle aşkı koklarsın
Ne yapalım ki talan katlı
Ne vicdanı tanıyor ve ne de bir hesabı, o eşkâliyle kanlı
Ancak insan, Hakka kul olabilmek için zamanla anlaşmalı ve heyecanla şanlı
Sende murat et, ufuklarda seyret, kalbinin sahibinde ikamet et ve aşkınla atsın yürek
Mustafa CİLASUN
(alıntı)
25 Şubat 2010 Perşembe
yalan güvensizlik yaratır,
Yalan, bir kimsenin gerçeğe aykırı olduğunu bile bile söylediği söz, kandırmak için söylenen asılsız söz anlamında kullanılan ahlakla ilgili bir terimdir. Hile ise bir kimseyi istenen yönde irade beyanında bulundurmak için yanlış bir kanaat uyandırarak veya mevcut bulunan hatalı fikrin devamını sağlayarak yanıltmayı ifade eder.
İslam dininin en çok önem verdiği ve temel ilke olarak benimsediği ahlaki erdemlerin başında, doğruluk ve dürüstlük gelir. Müslüman’ın özüne ve sözüne güvenilir dosdoğru olması, elinden ve dilinden herkesin emin olması istenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v), sattığı buğdayın ıslağını yığının altına gizleyen bir sahabeyi ( Bizi aldatan bizden değildir ) diyerek uyarmıştır.
Yalan ve hile insanları birbirine düşürür, güven duygusunu yok eder, dostlukları yıkar. Yalancı ve hilekârlar, kendilerine güvenilmeyen, saygı duyulmayan ve sevilmeyen insanlar durumuna düşerler. Bir başka hadiste de ( Yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür. İnsan yalancılık yapa yapa, nihayet ALLAH (c.c) katında yalancılardan yazılır. ) buyurulur. Yalan ve hilekârlık kötülük ve haksızlıkları, çirkin ve edepsizlikleri örtbas etmek için başvurulan bir yoldur. Her ikisi de dinimizin şiddetle yasak ettiği fenalıklardandır
İslam dininin en çok önem verdiği ve temel ilke olarak benimsediği ahlaki erdemlerin başında, doğruluk ve dürüstlük gelir. Müslüman’ın özüne ve sözüne güvenilir dosdoğru olması, elinden ve dilinden herkesin emin olması istenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v), sattığı buğdayın ıslağını yığının altına gizleyen bir sahabeyi ( Bizi aldatan bizden değildir ) diyerek uyarmıştır.
Yalan ve hile insanları birbirine düşürür, güven duygusunu yok eder, dostlukları yıkar. Yalancı ve hilekârlar, kendilerine güvenilmeyen, saygı duyulmayan ve sevilmeyen insanlar durumuna düşerler. Bir başka hadiste de ( Yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür. İnsan yalancılık yapa yapa, nihayet ALLAH (c.c) katında yalancılardan yazılır. ) buyurulur. Yalan ve hilekârlık kötülük ve haksızlıkları, çirkin ve edepsizlikleri örtbas etmek için başvurulan bir yoldur. Her ikisi de dinimizin şiddetle yasak ettiği fenalıklardandır
yalan ve hile
Yalan, gerçeğin karşıtı, kişinin doğruluktan ve dürüstlükten ayrılması, olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermesi demektir. Hile ise, aldatma ve sahtekarlık anlamlarına gelir. Örneğin hasta olmadığı halde hastaymış gibi davranmak, bilmediği soruyu, kopya çekerek cevaplamak, ürünlerin içine sahte ve kalitesiz maddeler karıştırmak, gibi şeyler hiledir.
Yalan söyleyen ve hile yapan kişinin onur ve saygınlığı zedelenir. Böyle bir insanın çevresiyle barışık, sağlıklı ve özgüven içerisinde yaşaması mümkün değildir. Sürekli yalan söyleyen ve insanları aldatan kişinin toplumda saygın bir yerinin olması düşünülemez. Yüce Allah Kur’anı Kerim’de:
“Ey İman edenler! Allah’tan Korkun ve doğru söz söyleyin” (Ahzab 70)
“Yalan sözden kaçının” (Hac 60) buyurmuştur. Peygamberimiz de;
“Yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür. İnsan yalancılık yapa yapa nihayet Allah katında yalancılardan yazılır” demiştir.
Bireyler arasında güven duygusunu ortadan kaldıran yalan ve hile; aileleri parçalayan, komşuluk ilişkilerini engelleyen toplumsal bir hastalıktır. Adaletin gerçekleşmesi için gerekli olan şahitlik kurumu, yalan yere yapılan şahitlikle zedelenir ve haklı ile haksızın ayırt edilmesi önlenir. Haklı hakkını alamaz, suçlu da cezalandırılamaz. Bu gibi durumlar toplumda huzursuzlukları artırdığı gibi, bir çok suçsuz insanın da sıkıntıya düşmesine neden olur.
Yalancı küçük bir çıkar için, başkalarına yalan söyleyerek onları aldatır. Böylece hem kendi onur ve saygınlığını zedeler hem de başkalarına zarar vermiş olur. Yalan söyleyen kişi kendisine olan saygı ve güvenini yitirir. İçinde gizlediği gerçek, sürekli onu rahatsız eder.
Yalan söylemenin çeşitli nedenleri vardır. Bazı yalancılar bir çıkar sağlamak veya birilerini korumak için yalan söylerler. Bazıları ise övünmek veya önemli olduklarını anlatmak için yalan söylerler.
Özü sözü doğru olan, inancının gereğini yerine getiren insanlar toplum tarafından sevilirler. Yalancılar ise toplumun huzurunu kaçırırlar. Toplumda güven duygusunun zedelemesine neden oldukları için hiç kimse tarafından sevilip sayılmazlar. Yalan yere yemin etmek ise yalana Allah’ı şahit göstermek olduğundan çok daha büyük bir günahtır.
İslam’ın kurallarına uymak isteyen bir kişi kesinlikle yalanın ve hilenin her çeşidinden uzak durmalıdır. Kendisi ve yakınlarının zararına bile olsa hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamalıdır. Doğruluğun ödülünün mutlaka Allah tarafından verileceğine inanmalıdır. Aile yaşamında, ticarette, memurlukta, idarecilikte, devlet ve ulus hizmetinde, kısacası toplumun her kesiminde insanların birbirlerine karşı doğru ve dürüst olması herkes için bir görevdir. İnsanlar arasında güvensizlik meydana getirecek bir davranış olan yalan ve hileden kaçınmalı ve uzak durmalıyız.
Anlatım: Dr. Mustafa Akman
alıntı
Yalan söyleyen ve hile yapan kişinin onur ve saygınlığı zedelenir. Böyle bir insanın çevresiyle barışık, sağlıklı ve özgüven içerisinde yaşaması mümkün değildir. Sürekli yalan söyleyen ve insanları aldatan kişinin toplumda saygın bir yerinin olması düşünülemez. Yüce Allah Kur’anı Kerim’de:
“Ey İman edenler! Allah’tan Korkun ve doğru söz söyleyin” (Ahzab 70)
“Yalan sözden kaçının” (Hac 60) buyurmuştur. Peygamberimiz de;
“Yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür. İnsan yalancılık yapa yapa nihayet Allah katında yalancılardan yazılır” demiştir.
Bireyler arasında güven duygusunu ortadan kaldıran yalan ve hile; aileleri parçalayan, komşuluk ilişkilerini engelleyen toplumsal bir hastalıktır. Adaletin gerçekleşmesi için gerekli olan şahitlik kurumu, yalan yere yapılan şahitlikle zedelenir ve haklı ile haksızın ayırt edilmesi önlenir. Haklı hakkını alamaz, suçlu da cezalandırılamaz. Bu gibi durumlar toplumda huzursuzlukları artırdığı gibi, bir çok suçsuz insanın da sıkıntıya düşmesine neden olur.
Yalancı küçük bir çıkar için, başkalarına yalan söyleyerek onları aldatır. Böylece hem kendi onur ve saygınlığını zedeler hem de başkalarına zarar vermiş olur. Yalan söyleyen kişi kendisine olan saygı ve güvenini yitirir. İçinde gizlediği gerçek, sürekli onu rahatsız eder.
Yalan söylemenin çeşitli nedenleri vardır. Bazı yalancılar bir çıkar sağlamak veya birilerini korumak için yalan söylerler. Bazıları ise övünmek veya önemli olduklarını anlatmak için yalan söylerler.
Özü sözü doğru olan, inancının gereğini yerine getiren insanlar toplum tarafından sevilirler. Yalancılar ise toplumun huzurunu kaçırırlar. Toplumda güven duygusunun zedelemesine neden oldukları için hiç kimse tarafından sevilip sayılmazlar. Yalan yere yemin etmek ise yalana Allah’ı şahit göstermek olduğundan çok daha büyük bir günahtır.
İslam’ın kurallarına uymak isteyen bir kişi kesinlikle yalanın ve hilenin her çeşidinden uzak durmalıdır. Kendisi ve yakınlarının zararına bile olsa hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamalıdır. Doğruluğun ödülünün mutlaka Allah tarafından verileceğine inanmalıdır. Aile yaşamında, ticarette, memurlukta, idarecilikte, devlet ve ulus hizmetinde, kısacası toplumun her kesiminde insanların birbirlerine karşı doğru ve dürüst olması herkes için bir görevdir. İnsanlar arasında güvensizlik meydana getirecek bir davranış olan yalan ve hileden kaçınmalı ve uzak durmalıyız.
Anlatım: Dr. Mustafa Akman
alıntı
gell
GEL NE OLUR
Sensizliğe isyanı, başlatan gözlerimden
Dökülen yaşlarımı, silmek için gel n’olur.
Sabır taşı olsaydı, inan çoktan çatlardı
Hasretinden ne çektim, bilmek için gel n’olur…
Sonsuz mu bu geceler, neden geçmez bilemem
Çektiğim ızdırabı, düşmanıma dilemem.
İmkanı yok bir tanem, artık sensiz gülemem
Yüreğimde acıyı, bölmek için gel n’olur…
Geçti koca bir ömür, işte son nefesteyim
Duyarsa gelir diye, hâla o hevesteyim.
Biten ömre yanmamda, senden en son isteğim
Hiç olmazsa namaz'ım, kılmak için gel n’olur…
E.D ye
Gönderen: kulhilmi
Sensizliğe isyanı, başlatan gözlerimden
Dökülen yaşlarımı, silmek için gel n’olur.
Sabır taşı olsaydı, inan çoktan çatlardı
Hasretinden ne çektim, bilmek için gel n’olur…
Sonsuz mu bu geceler, neden geçmez bilemem
Çektiğim ızdırabı, düşmanıma dilemem.
İmkanı yok bir tanem, artık sensiz gülemem
Yüreğimde acıyı, bölmek için gel n’olur…
Geçti koca bir ömür, işte son nefesteyim
Duyarsa gelir diye, hâla o hevesteyim.
Biten ömre yanmamda, senden en son isteğim
Hiç olmazsa namaz'ım, kılmak için gel n’olur…
E.D ye
Gönderen: kulhilmi
seni seviyorum
sevmek; bakmak değil görmekse eğer,
sevmek; yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer,
sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer,
SENİ SEVİYORUM....
* * * * *
sevmek; senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer,
sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer,
sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer
sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer,
sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer,
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer,
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
sevmek; yanındayken başını
omuzuna koyabilmekse eğer,
sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer,
SENİ SEVİYORUM....
* * * * *
sevmek; senle iken yere daha sağlam
basabilmekse eğer,
sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi
hissetmekse eğer,
sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer
sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle
seni ısıtmaksa eğer,
sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin
kopmasıysa eğer,
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer,
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
23 Şubat 2010 Salı
22 Şubat 2010 Pazartesi
Öyle özdeşlesti ki yüregim senin hayatına birtanem ..
Baktıgım her an mavi ufuklara seni görebiliyor bu gözlerim
ismini andıgım her an icimde sevgiler büyüyor
kalbimin her satırında
seninle yasadıgım her dakikada kederi ve acıyı raflara kaldırıyor ruhum.
demek ki sen varsın heryerimde ..
Kalbim son nefesime kadar senin için çarpacak birtanem
Sana olan aşkım hiç son bulmayacak.
Sen bunu bilsen de bilmesen de ben yaşarken benimle o da yaşayacak.
Duysun, herkes duysun seni sonsuza kadar seven biri var.
Yüreğim yansada
senin olduğun bu dünyada nefes almak çok güzel
Seni cok seviyorum birtanem .
MUTLUYUM...
SEVİYORUM...
Hayatımda yaşanmaya değersin,
Benim için koca ömre bedelsin,
Uzak olsamda sana,
Yüreğimdesin...
Sen benim bitanem herşeyimsin...
Seni anlatmaya kelimeler yetermi,
Sensiz bir yaşam çekilmeye değermi,
İyiki tanıdım seni,
İyiki varsın...
Sen benim bitanem,canım kanımsın herşeyimsin ...
SEVİYORUM...
Hayatımda yaşanmaya değersin,
Benim için koca ömre bedelsin,
Uzak olsamda sana,
Yüreğimdesin...
Sen benim bitanem herşeyimsin...
Seni anlatmaya kelimeler yetermi,
Sensiz bir yaşam çekilmeye değermi,
İyiki tanıdım seni,
İyiki varsın...
Sen benim bitanem,canım kanımsın herşeyimsin ...
mutluluk
Bitmese hiç bu rüya ve kimse uyadırmasa bizi bu rüyadan...
Mutluluk artık eskisi gibi bir martı kanadında, bir köy kasabsında yada uçsuz buçaksız bir deniz kıyısında saklı değil bizim için.
Biz mutlulugunn tam ortasına yelken acmış ve her günümüzü sevgiyle,saygıyla,umutla yaşıyoruz.
Seviyoruz birbirimizi hala delice ...
Mutluluk şimdi gözlerimizde,ellerimizde, ve yüzümüzdeki gülücüklerde özlemlerimizde saklı
Mutluluk artık eskisi gibi bir martı kanadında, bir köy kasabsında yada uçsuz buçaksız bir deniz kıyısında saklı değil bizim için.
Biz mutlulugunn tam ortasına yelken acmış ve her günümüzü sevgiyle,saygıyla,umutla yaşıyoruz.
Seviyoruz birbirimizi hala delice ...
Mutluluk şimdi gözlerimizde,ellerimizde, ve yüzümüzdeki gülücüklerde özlemlerimizde saklı
MUTLUYUM SENİNLE SEVGİLİM
mutlu olmanın yollarını ararken buldum seni…
Mutluluk habercisi sevgilim benim.
Mademki seninle mutlu oluyorum…
Ozaman adını koymalıyım.
MUTLULUĞUM benim.
Adını MUTLULUK koydum.
Sen ansızın geldin hayatıma.
Mutluluk ararken çıktın karşıma.
Evet seninle çok mutluyum SEVGİLİM…
Dahada mutlu olacağız biliyorum.
Şimdi bukadar mutlu oluyorsak.
İleride beklide dünyanın en mutlu ciftleri biz olacağız.
Her yapığın, her söylediğin,
Benim mutluluk kaynağım oluyor.
MUTLU olmak için seni görmem gerekmiyor.
Seni düşünmek bile beni mutlu ediyor.
SENİ DÜŞÜNMEYİDE SENİ DE ÇOK SEVİYORUM BİTANEM…
MUTLULUĞUM BENİM…
Mutluluk habercisi sevgilim benim.
Mademki seninle mutlu oluyorum…
Ozaman adını koymalıyım.
MUTLULUĞUM benim.
Adını MUTLULUK koydum.
Sen ansızın geldin hayatıma.
Mutluluk ararken çıktın karşıma.
Evet seninle çok mutluyum SEVGİLİM…
Dahada mutlu olacağız biliyorum.
Şimdi bukadar mutlu oluyorsak.
İleride beklide dünyanın en mutlu ciftleri biz olacağız.
Her yapığın, her söylediğin,
Benim mutluluk kaynağım oluyor.
MUTLU olmak için seni görmem gerekmiyor.
Seni düşünmek bile beni mutlu ediyor.
SENİ DÜŞÜNMEYİDE SENİ DE ÇOK SEVİYORUM BİTANEM…
MUTLULUĞUM BENİM…
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






