kal derim benden götürdüklerine
artık kaybımdır , senden gittiklerime...
sen gittin!
içimin acısını anlatamadım kimseye
ve hiç kimse yoktu dilimin altında
susmak bir çok şeyi anlatırdı
yalandı yani tüm sözler
ve sen susarak işledin bendeki tüm günahları
sen gittin!
bir cesetin ömrüne bıraktın yaşayamadıklarını
ve ekili hiç bir gülünü solduramadı zaman
''zaman geç'ti...
zaman geçmiş'miydi...
yüzünün eskiliği zamanın geçmişken'liğimiydi...
zaman aslında geçmezdi ,
geçen; eski doğan bebeklerdi!... ''
gecenin en şair yanını besledin içimde hep
oysa her sevişmende kirlenen aşktı bilmedin...
sen gittin!
bana sarılışın kaldı içime
sonra kurtulmak istercesine savuruşun
bilirsin sende
'istersen gitme' derim 'kal' diyemem ya sana
bu yüzden sana susar , içimde dil tazelerim
sen gittin!
her hikayeden bir rol kaptırdın ikimize
''sevenler ay'mıydı...
sevenler ayrılır'mıydı...
yüzünün eskiliği sevişmenin ayrı'calığımıydı...
seven aslında ayrılmazdı ,
ayrılan; kirlenen aşıklardı!...''
sevgilinin en uzak yanını besledin içimde hep
oysa her terk'inde kirlenen aşktı bilmedin...
sen gittin!
aynalarda bitmişti rolüm
gecenin yeis düşlerinden çaldım yüzüme
ve sen sayfalarını temize çekerken aşkın
ben her gece kirlendim gözlerine
gururunu yitirdim umudumun
ve şuan hala içimdeysen
bunun suçlusumu aranmalı sence?
sen gittin!
ismini saçmaladığım bütün dillerden
vedalarla karşılık verdin ayrılığa
ve temmuzu doladın ayaklarıma
''özlem kal'dı...
özlem kalır'mıydı...
yüzünün eskiliği özlemlerin kalıntı'sımıydı...
özlem aslında kalmazdı ,
kalan; yar/sızım(dı)!...''
sayfaların en siyah yanını besledin içimde hep
oysa her kaleminde kirlenen aşktı bilmedin...
sen gittin!
ve sen gittiğinde bile benim kadar dilsizdin...
bu kentte uçurumlar , intiharlar için evcilleştirilmişken
hangi darağacında vurdun gözyaşlarımı en kadın halinle
uzattığın her elde ittin beni kıyılara
oysa ne çok utanırdım ismini bile duysam
işte sırf bu yüzden ben seni her cümlenin öznesinde gizlerken
sen yeni harfler biriktirdin satırlarında üzerime devrilmeye emirli
bir cümlelik kaldın yanımda hep
kimseye yetmeyecek kadardın zaten
senden kiralık cinnetlerim, içimdeki boşluğun tesellisiydi
ve ben giderken yanımda bir seni istedim
sen yollarla seviştin beni kirletircesine
haklıydın oysa, her aşkın lekesi farklıydı
yazık bir itirafta saklıydı bütün sırların
küçük kız hikayesinden kaçan kadınlığınla
bütün hücrelerinde taşıdın dikenleri
biliyorum battıkça kanadın
sen gittin! kansızlığıma aldırmadın
düş'ün giden en aşk kadınıydın
tüm suskunluğunu kusup gittin
ve sen gittiğinde bile benim kadar dildizdin...
ölümün en az kullanılmış yanını besledin içimde hep
oysa her şizofren baharda kirlettiğin aşktı bilmedin...
bilirsin!
birgün gözümden düşersen
yerden yine ben toplarım kırıklarını...
hani belki gitmeseydin
bu kadar sevilmezdin
o yüzden kanamıyorum gittiğin için...
...ben şahadet ederim ki ; aşk'ın ispatıydı varlığın!
sen gittin!
ve senden sonra hiç kimse hiç bir dilde anlamadı beni...
ürkek düşlerime
en cesur düşlerinle düş
ben hazırım içinde erimeye!
...dilimde kal'dın!
yüzüme gül'dün!
içime düş'tün!
yanıma geç'tin!
sen bunları hiç bilmedin
olma düş'ü(mü)n gideni
sevgili...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder